1 Ocak 2012 Pazar

0 Facebook ve Dijital Reklam Ekosistemi

Geçtiğimiz günlerde All Facebook’ta gördüğüm bir içerik aslında hepimizce bilinen bir duruma farklı bir perspektiften bakmamı sağladı.
Soru çok net: Dünyada kimler Facebook kullanmıyor?
Aslında soru Facebook’un devasa kullanıcı tabanına işaret ettiği kadar büyümedeki yavaşlamasına da işaret ediyor. 2011 Yılında 200 milyon insan Facebook’a yeni üye olarak katılırken geçtiğimiz yıl bu rakam 300 milyon kadarmış.
Facebook’un istatistik sayfasına göre halihazırda 800 milyon aktif kullanıcısı olduğu iddia edilen servis eğer 2011 yılındaki büyümeyi 2012 yılında da sürdürebilirse yıl sonuna doğru 1 milyar sınırına ulaşması bekleniyor.  All Facebook’taki makaleye göre bu büyüme eğer yavaşlarsa 1 milyar aktif kullanıcı hedefi 2013‘e de kalabilir.
Kullanıcı tabanındaki büyümenin yavaşladığı konuşulsa da şirketin kendi elindeki gücü nakte dönüştürme yeteneği aslında hiç de yavaşlıyor gibi görünmüyor. Sağdaki grafik gösteriyor ki her yıl şirket kendi kullanıcı tabanının kat kat daha fazla oranda reklam gelirlerini arttırmış.
Bu büyüme hızı limitlerin test edilmesi açısından sektör için çok önemli. “Batı temelli bir sosyal ağ dünya üzerinde ne kadar yayılabilir?” sorusunun cevabı biraz da bu büyüme hızında gizli. Bu kullanıcı tabanı ve büyüme hızı beni heyecanlandırıyor çünkü; Facebook’un bir sonraki büyük hamlesi olarak görülen “3. parti” yayıncıların Facebook reklam ekosistemine kazandırılması konusu çok önemli. Tıpkı Google AdSense gibi Facebook reklamlarının diğer web sitelerinde kullanılması konusundan söz ediyoruz. Yalnızca devasa bir farkla: çok detaylı profil ve sosyal ağ verisi.
Reklamveren penceresinden düşünün. Sıradan bir gezi bloguna reklam verirken profil hedefleyebildiğinizi hayal edin. Örneğin sözü geçen blogda, Kapadokya ile ilgili içeriğe reklam verirken yapabileceğiniz hedeflemeler en basit haliyle şöyle; “bu blogdaki kapadokya içeriğini takip eden, 25+ yaşında, üniversite mezunu ve Türkçe bilen fakat Londra’da yaşayan kullanıcılar…” gibi. Baş döndürücü değil mi?
Facebook atması gerektiğinde cesur adımlar atmayı iyi bilen bir şirket. Bu sebeple bana göre Facebook için “asla” denebilecek hiç bir şey yok. Yazıda şirketin özellikle Asya’da bazı ülkelere hiç erişemediğine de değinilmiş. Bana göre katı rejimlerle yönetilen diğer ülkelerde Rusya / Facebook & Yandex ortaklığında olduğu gibi doğru partnerlerle ve şirketin ilk günden bu yana kullandığı zeki pazarlama stratejileriyle Facebook aynı hızda büyümeyi sürdürecektir.
Tabi şirketin yüzleşmesi gereken yüzlerce politik problem de cabası. En başta kendi yorumladığı bir Komünizm’le yönetilen Çin bu esneklikteki bir paylaşım platformunu ülkesinde istemediğini çok net dile getiriyor.
Halka açılmanın tartışıldığı şu günlerde böyle bir adım şirket üzerindeki büyüme baskısını ciddi oranda artıracaktır. Hepimiz bu kadar değerli bir marka için gerçekleşecek halka arz sürecinde izdaham olabileceğini tahmin edebiliyoruz.

Comtalks - Sinan Ata

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Pazarlama Online Copyright © 2012