-Şu kadar yatırım aldı.
-Şu kadar milyon üyesi var.
-Günde şu kadar paket kargo çıkıyor.
-Şu kadar insan çalışıyor.
-Haftada şu kadar kampanya çıkıyor.
-Şu kadar cirosu var.
Bütün bunlar Girişimci’nin, KOBİ’nin (YABİ) büyük perakende şirketinin bu alana girmesini sağlayan en büyük ‘done’ler. Bunlar tartışılırken “Nasıl yaptılar” sorusu soruluyor. Bu sorunun cevabını aramak çok keyifli, ancak ben size daha farklı bir soruyla meseleyi tersinden bakmayı teklif ediyorum.
Yeni soru şu: “Bir e-ticaret şirketi neden batar?” Bu sorunun cevabı hiç şüphesiz çok su götürür, ama maksat girizgah olsun, 4 neden’de özetlemeye çalışacağım.
1) Başarısız bir nakit akışı yönetimi
2000’li yıllardaki dot.com balonunun en büyük sebebi, nakit akışı yönetimi yapamamalarıydı. Keza 2008’de Türkiye’de birkaç e-ticaret şirketi bu yüzden batmıştı. Birçok eticaret sitesi müşterilerine aldıkları ürünü gönderemedi, p öçşara iadesi yapamadı. Birçok tedarikçiye borçları yüzünden iflas ettiler. İlk bakışta e-ticaret perakende ve mağazacılık sektörüne göre çok karlı gözükebilir. Ama brüt kara aldanmamak gerekiyor. Kira, Kredi kart komisyonları, tedarikçi ödemeleri, insan kaynağı masrafları, depo-stok giderleri, iadeler, artan pazarlama giderleri, altyapı giderleri, vergiler, kredi borçları vesaire vesaire. Arka tarafta operasyonel masrafların yanında görünmeyen masraflar da bulunuyor. Bu kadar fazla kalemi optimize edemeyip nakit akışını yönetemezseniz tehlike çanları çalar.
2) Pazarlama bütçesinin yanlış yönetimi
E-Ticaret sitelerinin başarı kriterlerinden biri de, ‘pazarlama bütçesi’. Pazarlama bütçesiz eticarete girmek, hayal gibi nitelendiriliyor artık. Agresif bir pazarlama bu işin doğası, ancak her iş de olduğu gibi elindeki kıt kaynakları doğru kullanamazsanız size pahalıya mal olur. Mailing, Adwords, SEO, Display, Sosyal Medya, Konvansiyel medya vesaire vesaire. Üzerinde kafa patlatacak tek şey var, o da“Alışveriş yapacak bir kişiyi ne kadar ucuza mal edebilirim?” sorusu. Bu da doğru pazarlama bütçesi yönetiminden geçiyor.
3) Rekabet şartlarının ağır olması
Garajda E-Ticaret Şirketi Kurma Devri Geçti mi? yazımda e-ticaret alanında giriş bariyerlerinin gün geçtikçe arttığına dair bir takım gözlemde bulunmuştum. Rekabetin çetin olduğu alanlarda (Bkz. Private shopping, fırsat siteleri) yeni bir şirketin başarılı olma ihtimali çok zor. Bu alanda başarılı olmak için büyük oyuncu olmak gerekiyor. Bu da daha fazla pazarlama bütçesi, daha fazla ‘özel anlaşmalar’ yapılması, daha fazla doğru hamleler yapılması, daha fazla doğru insanlarla çalışmak demek oluyor. Genellikle de ilk giren bunları gerçekleştirirse bariyeri koyan oluyor. Küçük oyuncu da maalesef bütün bunlarla rekabet edemiyor.
4) Operasyonel maliyetlerinin aşırı şekilde şişmesi
Türkiye’deki eticaret şirketleri 2012 yılında bu sıkıntıyla karşı karşıya kalacağını öngörüyorum. Organizasyon yapısını kurgulamadan eleman alımına yükleniyorlar. Bunun yanında depo-stoklama maliyetleri eticaret şirketlerinin gider kalemlerinde önemli bir yere sahip. Bazı eticaret şirketleri direkt depo-stok-paketleme operasyonunu lojistik şirketlerine bırakmış durumda. Her ne kadar dış kaynak kullanımı ile maliyetlerinin azalması hedeflense de bir paketin maliyeti 10-15 TL’ye kadar çıkıyor. Eticaret, görünmeyen maliyetlerini de eklersek operasyonel maliyetleri oldukça fazla olan bir iş alanı.Operasyonel maliyetler üzerinde fazla mesai harcanmazsa bir anda şişebilir ve işler iyi gidiyor gibi gözükürken bir anda şirketin üzerine karabulutlar çökebilir.
0 yorum:
Yorum Gönder